Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve katkıları yanında, Sabancı Vakfı’nın destek verdiği Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmaları, 27 yıldır tarihin bilinmeyenlerini ortaya çıkarmaya devam ediyor. MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ve Torbalı Belediyesi’nin desteği ile yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı uluslararası arkeoloji projesinin alan çalışmaları Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek başkanlığında yürütülüyor.
Geçtiğimiz yıl başlayan “Metropolis Antik Kenti Çevresi Yüzey Araştırmaları” 2017 yılında da sürdürüldü. Çalışmalar kapsamında çevredeki erken yerleşmeler tespit edilerek Metropolis’in modern ve planlı bir şehir olarak kurulmasındaki etkiler inceleniyor. Araştırmalar sırasında tespit edilen kaleler, mezar anıtları, höyükler ve diğer kültür varlıkları ile Metropolis’in kuruluşunda rol oynayan tüm kültürel unsurların ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Grifonlu Soylu Koltuğu Yeniden Yontuluyor
Metropolis’in ulusal ve uluslararası platformda tanınmasını sağlayan, Grifonlu Soylu Koltuğu mermerden pantograf tekniği kullanılarak yeniden yontuluyor. Aslı İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Grifonlu Koltuğun replikası, projenin tamamlanması ile birlikte Metropolis Tiyatrosundaki yerinde sergilenecek.
Sabancı Vakfı’nın kültür-sanat faaliyetleri içinde Metropolis kazılarına verilen desteğin önemli bir yeri olduğunu belirten Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, “Metropolis, hem tarihsel olarak hem de bugün ülkemizin tanıtımı için büyük önem taşıyan bir merkez. Buradan elde edilen her bilgi, bugüne de ışık tutuyor. Ziyarete açılmasının ikinci yılında tüm ziyaretçilerin ve tarihseverlerin beğenisi toplayan Metropolis Antik Kenti, yeni kazı döneminde de ülke ve dünya tarihine kılavuzluk yapıyor. Sabancı Vakfı olarak biz de Metropolis kazılarına verdiğimiz destekle kalıntı ve bulguları ziyaretçilerle buluşturmaktan gurur duyuyoruz.Metropolis gibi kültür ve tarih mirasımıza sahip çıkacak projeleri her zaman destekleyeceğiz.” dedi.
Bugüne kadar çıkarılan buluntu ve eserlerle Türkiye ve dünya arkeolojisine katkı sağlamanın gururunu yaşadığını söyleyen Kazı Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek ise, “Her yıl Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen arkeolojik araştırma ve kazılar bizi daha da heyecanlandırıyor. Bu yıl çalışmalarımızı daha da büyüterek arkeolojik kazılar dışında sosyal sorumluluk projeleriyle geliştirmeyi planlıyoruz. Öncelikle, Metropolis’e en yakın konumda bulunan Yeniköy ve Özbey köylerinde farkındalık oluşturacak projelerle bölgede yaşayan özellikle kadın ve çocukları Metropolis konusunda bilgilendirip, geleceğe yönelik üretim fikirlerine katkı sağlamayı istiyoruz.’’ dedi.
Kazı çalışmaları 10 yıldır devam eden Roma Hamamı-Palaestra Kompleksi’ndeki çalışmalar bu yıl tamamlanacak. Metropolis Antik Kenti’nin en önemli yapılarının başında gelen kompleksin yeni sezonda ziyarete açılması hedefleniyor. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yapının mozaiklerinde temizlik çalışmalarının da başlaması hedefleniyor.
Metropolis Hakkında
1990’dan bu yana sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağı ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ’a, Helenistik Çağ’dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.
Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi’nde inşa edilen iki hamam yapısı, hamam ve palaestra (Spor Alanı) kompleksi, Mozaikli Salon, Peristyl Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler, pithos (depolama küpü) ve birçok maden eserden oluşan 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve katkıları yanında, Sabancı Vakfı’nın destek verdiği Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmaları, 27 yıldır tarihin bilinmeyenlerini ortaya çıkarmaya devam ediyor. MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) ve Torbalı Belediyesi’nin desteği ile yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı uluslararası arkeoloji projesinin alan çalışmaları Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek başkanlığında yürütülüyor.
Geçtiğimiz yıl başlayan “Metropolis Antik Kenti Çevresi Yüzey Araştırmaları” 2017 yılında da sürdürüldü. Çalışmalar kapsamında çevredeki erken yerleşmeler tespit edilerek Metropolis’in modern ve planlı bir şehir olarak kurulmasındaki etkiler inceleniyor. Araştırmalar sırasında tespit edilen kaleler, mezar anıtları, höyükler ve diğer kültür varlıkları ile Metropolis’in kuruluşunda rol oynayan tüm kültürel unsurların ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Grifonlu Soylu Koltuğu Yeniden Yontuluyor
Metropolis’in ulusal ve uluslararası platformda tanınmasını sağlayan, Grifonlu Soylu Koltuğu mermerden pantograf tekniği kullanılarak yeniden yontuluyor. Aslı İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Grifonlu Koltuğun replikası, projenin tamamlanması ile birlikte Metropolis Tiyatrosundaki yerinde sergilenecek.
Sabancı Vakfı’nın kültür-sanat faaliyetleri içinde Metropolis kazılarına verilen desteğin önemli bir yeri olduğunu belirten Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, “Metropolis, hem tarihsel olarak hem de bugün ülkemizin tanıtımı için büyük önem taşıyan bir merkez. Buradan elde edilen her bilgi, bugüne de ışık tutuyor. Ziyarete açılmasının ikinci yılında tüm ziyaretçilerin ve tarihseverlerin beğenisi toplayan Metropolis Antik Kenti, yeni kazı döneminde de ülke ve dünya tarihine kılavuzluk yapıyor. Sabancı Vakfı olarak biz de Metropolis kazılarına verdiğimiz destekle kalıntı ve bulguları ziyaretçilerle buluşturmaktan gurur duyuyoruz.Metropolis gibi kültür ve tarih mirasımıza sahip çıkacak projeleri her zaman destekleyeceğiz.” dedi.
Bugüne kadar çıkarılan buluntu ve eserlerle Türkiye ve dünya arkeolojisine katkı sağlamanın gururunu yaşadığını söyleyen Kazı Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek ise, “Her yıl Metropolis Antik Kenti’nde sürdürülen arkeolojik araştırma ve kazılar bizi daha da heyecanlandırıyor. Bu yıl çalışmalarımızı daha da büyüterek arkeolojik kazılar dışında sosyal sorumluluk projeleriyle geliştirmeyi planlıyoruz. Öncelikle, Metropolis’e en yakın konumda bulunan Yeniköy ve Özbey köylerinde farkındalık oluşturacak projelerle bölgede yaşayan özellikle kadın ve çocukları Metropolis konusunda bilgilendirip, geleceğe yönelik üretim fikirlerine katkı sağlamayı istiyoruz.’’ dedi.
Kazı çalışmaları 10 yıldır devam eden Roma Hamamı-Palaestra Kompleksi’ndeki çalışmalar bu yıl tamamlanacak. Metropolis Antik Kenti’nin en önemli yapılarının başında gelen kompleksin yeni sezonda ziyarete açılması hedefleniyor. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yapının mozaiklerinde temizlik çalışmalarının da başlaması hedefleniyor.
Metropolis Hakkında
1990’dan bu yana sürdürülen kazılarla gün yüzüne çıkarılmaya çalışılan Metropolis Antik Kenti, İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alıyor. Metropolis’in tarihi, kentin yakınlarındaki Geç Neolitik Çağı ilk yerleşim izlerinden Klasik Çağ’a, Helenistik Çağ’dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanlı tarihine kadar uzanıyor.
Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Döneme ait Tiyatro, Bouleuterion (Meclis Binası), Stoa (Sütunlu Galeri) ile Roma İmparatorluğu Dönemi’nde inşa edilen iki hamam yapısı, hamam ve palaestra (Spor Alanı) kompleksi, Mozaikli Salon, Peristyl Ev, Dükkânlar, Genel Tuvalet, Sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulundu. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildişi eserler, pithos (depolama küpü) ve birçok maden eserden oluşan 11 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çıkartıldı. Kazılarda elde edilen eserler, bugün İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Tarih ve Sanat ile Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.